Published on Eylül 12th, 2014 | by Ebru Pelin
1Az Az ve Sık Sık Yemelisin Efsanesi
Ortalıkta bir sürü mucizevi olduğu iddia edilen diyet tipi var. Sözüm ona her biri birbirinden etkili olan bu diyetlerle çok kısa zamanda ciddi kilolar verildiği iddia ediliyor. Ancak gelin görün ki vaat çok, kanıt ve icraat yok.
Mucizevi olduğu iddia edilen zayıflama stillerinden bir tanesinin de azar azar ve sık sık yemek olduğu söyleniyor. Bakalım bize gerçek bilim bu konuda neler söylüyor.
Az Yemek Çözüm Değil, Sorunun ta Kendisi!
Azar azar yemek sofradan doymadan kalkmak demek. Ardından kısa süre sonra tekrar acıkmak ve bir şeyler yeme ihtiyacı hissetmek demek. Bu da vücudu sürekli besine maruz bırakmak anlamına geliyor.
Sık ve az yemenin genel mantığı ise şu:
Kısa aralıklarla az miktarda besin tüketerek zayıflama diyetini benimserseniz, metabolizma hızınızı arttırırsınız. İki saate bir atıştırma halinde olacağınız için açlığınızı da hissetmezsiniz.
Size bu diyeti öneren kişi veya okuduğunuz herhangi bir köşe yazısı bu diyetle birlikte kanınızdaki şeker ve insülin miktarını da kontrol altına alabileceğinizi söyleyecektir.
Kulağa ne kadar da hoş geliyor öyle değil mi?
Hem sürekli yemek yiyeceğim, hem de kilo vereceğim diye aklınızdan geçirebilirsiniz. Ancak bu strateji kilo verme sürecinde size hiç yardım etmeyecek.
Bu Konuda Bilim Ne Diyor?
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bir sürü ara öğün barındıran diyetlerin kilo verdirdiğine dair hiç bir kanıt içermiyor.
Aksine bırakın kilo vermeyi, sık sık vücuda besin girişi olduğundan dolayı vücuttaki doğal insülin salınım oranları değişiyor.
Kandaki şekeri hücrelere götürmekle sorumlu olan insülin değeri, yüksek kaldıkça vücut yağ depolama yoluna gidiyor.
İnsülin vücudumuzdaki olmazsa olmaz hormonlardan bir tanesi olmasına rağmen kandaki değerinin sürekli yüksek kalması oldukça zararlı. Nedenine ise birazdan geleceğim.
European Journal of Clinical Nutrition’ da yayınlanan bir araştırmaya göre kilo vermekle sık sık yemek arasında hiç bir bağlantı bulunmamış. Araştırma 61 kadın üzerinden, 12 hafta boyunca sürdürülmüş.
Günde 6 öğün besin verilen kadınlarda 12 haftanın sonunda kilo kaybı gözlenmemiş.
Diğer bir araştırma da sık sık yemenin tip 2 diyabeti nasıl arttırdığına kanıt olmuş. Erkekler üzerinden yürütülen bu çalışmada sabah kahvaltısını geçirip, günde 3 öğünden fazla yiyenler ve sabah kahvaltısını güzelce yapıp maksimum 3 öğün tüketenler karşılaştırılmış.
Sonuçlar hiç de şaşırtıcı değil sık sık yiyenlerin %21 oranında daha fazla tip 2 diyabete yakalanma riski barındırdığı saptanmış. Bunun sebebi ise biraz önce bahsettiğim sürekli beslenmekten kaynaklanan insülin salgısı.
Sık Sık Yemenin Zararı Ne Olabilir?
Metabolizmanızı sürekli tüketim moduna alırsanız, kilo veremediğiniz gibi sağlığınıza da zarar verirsiniz. Şeker metabolizmanızı bozmanız bir çok kronik rahatsızlığa davetiye çıkartacaktır. Tabi ki bu hastalıkların başında tip 2 diyabet geliyor.
Günde 6 öğün yemek yiyerek vermeyi umutla beklediğiniz kiloları veremezsiniz. Diyetin başlarında yanıltıcı kilolar kaybetseniz dahi hepsini fazlasıyla geri almanız, bunun yanında vücudunuzdaki insülin dengelerini bozmanız söz konusu.
Sağlığınız bozulduktan sonra ise herşeyinizi kaybetmişsiniz demektir. Kilo kaybetmek çok daha güç bir hale bürünecektir ve şeker dengenizdeki bozukluklardan dolayı çok daha fazla kilo alacaksınız.
Peki Nasıl Beslenmeliyim?
Bu durumdan korunmak için aşağıda verdiğim tavsiyelerden faydalanabilirsiniz:
- Sabahları sıkı bir kahvaltı yapmadan evden çıkmayın
- Tam olarak acıkmadan öğlen yemeğinizi yemeyin
- Akşam yemeğine kadar dayanamazsanız bir iki badem, ceviz veya fındık (bir avuç) glisemik indeksi düşük bu besinleri tüketmenize izin var fakat tam bir öğün yememenizi tavsiye ediyorum
- Akşam yemeğinizi güzel yedikten sonra televizyon karşısında herhangi bir şeyler atıştırmaya devam etmeyin, akşam yemeği son öğününüz olsun
- Kendinizi düzene alıştırın, 3 öğün güzelce beslenin, atıştırmalıkları bırakamıyorsanız minimuma indirin
- Atıştırmalık olarak meyve tercih edin
- TV veya bilgilsayar karşısında yemek üzere çerez gibi yiyecekler satın almayın, meşgulken bir şeyler yeme alışkanlığınızdan vazgeçin.
Son söz olarak ufak bir tavsiyem olacak. Lütfen kilo vermenin bir süreç olduğunu ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmadığınız taktirde hiç bir yere varamayacağınızı aklınızdan çıkartmayın.
Bu yazıyı faydalanacağını tahmin ettiğiniz kişilerle paylaşmayı unutmayın!
Eğer bu konu ile ilgili sorularınız varsa yorum olarak sorabilirsiniz, cevaplamaktan memnuniyet duyarım :)
Ebru Pelin
Kaynaklar
Holmbäck, I., Ericson, U., Gullberg, B., & Wirfält, E. (2010). A high eating frequency is associated with an overall healthy lifestyle in middle-aged men and women and reduced likelihood of general and central obesity in men. The British Journal of Nutrition, 104, 1065–1073. doi:10.1017/S0007114510001753
Mekary, R. A., Giovannucci, E., Willett, W. C., van Dam, R. M., & Hu, F. B. (2012). Eating patterns and type 2 diabetes risk in men: breakfast omission, eating frequency, and snacking. American Journal of Clinical Nutrition. doi:10.3945/ajcn.111.028209
Huseinovic, E., Winkvist, a, Bertz, F., Bertéus Forslund, H., & Brekke, H. K. (2014). Eating frequency, energy intake and body weight during a successful weight loss trial in overweight and obese postpartum women. European Journal of Clinical Nutrition, 68, 71–6. doi:10.1038/ejcn.2013.200
One Response to Az Az ve Sık Sık Yemelisin Efsanesi